Bu Blogda Ara

7 Kasım 2011 Pazartesi

AKCİĞER KANSERİNİN BELİRTİLERİ ve TEDAVİSİ

Akciğeri kanserinin sıklığı, son yıllarda giderek artmaktadır. Daha önceleri sıklıkla 60 yaşın üzerindeki erkeklerde görülmesine rağmen, günümüzde kadınlar arasında da sıklığı artmıştır. Erkeklerde görülme yaşı da 60 yaşın altına inmeye başlamıştır.


Akciğerde başlayan kanserler iki ayrı tipe ayrılırlar. Küçük hücreli disi akciğer kanseri (KHDAK) ve küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK). Bu kanserlerin birbirinden ayırımı, hücrelerin mikroskoptaki görüntülerine göre yapılır. Her iki tip kanserde değişik şekillerde gelişip yayılır ve tedavi edilirler.

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK)

Küçük hücreli akciğer kanserlerinden daha yaygındır (%80) ve genel olarak daha yavaş gelişir ve yayılırlar. Bu kanserin 3 ana tipi vardır; a-) skuamoz hucreli, b-) adeno kanser, c-) buyuk hucreli


Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK)

Küçük hücreli olmayan akciğer kanserine göre daha az yaygındır (%20). Bu tipdeki kanserler daha hızlı gelişir ve vücudun diğer organlarına yayılması da daha fazladır. Bu tip akciğer kanseri sigara içimi ile ilişkisi en belirgin akciğer kanseridir. Sigara içen kadınların erkeklere göre bu tipe yakalanma olasılığı daha fazladır.

Yapılan çalışmalar, akciğer kanseri ile aşağıda bahsedilecek çeşitli olayların ilgili olduğunu göstermiştir;

Sigara: Sigara içimi ile akciğer kanseri arasında direkt bir ilişki mevcuttur. Tütündeki zararlı maddeler (karsinojen) akciğerdeki hücrelere zarar verir. Zamanla bu zararlı etkiler hücrelerde kansere neden olabilirler. Bir sigara içicisinin akciğer kanseri olması; hangi yaşta sigara içmeye başladığı, ne kadar süredir sigara içtiği, günde içtiği sigara sayısı, sigarayı ne kadar derin içine çektiğiyle alakalıdır. Sigara içmeyi bırakmak bir kişinin akciğer kanseri olma riskini büyük ölçüde düşürür.

Puro ve pipo; puro ve pipo kullananlar bunları kullanmayanlara göre daha çok akciğer kanseri olma riskine sahiptirler. Kişinin kaç yıldır puro veya pipo içtiği , günde kaç adet içtiği ve ne kadar derin içine çektiği, kanser olma riskini etkileyen faktörlerdir. İçlerine çekmeseler de puro ve pipo içicileri akciğer ve ağız kanserinin diğer tipleri için de risk altındadırlar.



Pasif içiciler (tütün dumanına maruz kalanlar); akciğer kanseri olma riski pasif içicilik durumunda da artmaktadır. Çeşitli kanser yapıcı maddeler: Berilyum, radon ve asbest gibi maddeler akciğer kanseri riskini arttırırlar.

Asbest; Krokidolit (mavi); Amozit (kahverengi); Krizolit (beyaz)

Belli bazı endüstrilerde kullanılan ve doğal olarak fiberlerde bulunan bir mineral grubudur. Asbest fiberleri partiküllere ayrılmaya meyillidirler ve havada dolaşıp kıyafetlere yapışırlar. Bu partiküller solunduğu zaman akciğerlere yerleşirler ve orada akciğer hücrelerini zarara uğratırlar ve böylece kanser gelişme riskini artırırlar. Çalışmalar asbeste maruz kalan işçilerde akciğer kanseri gelişme riskinin maruz kalmayanlara göre 3-4 kat daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu artış gemi inşası, asbest madenleri, izolasyon işi ve fren tamiri gibi endüstrilerde çalışanlarda gösterilmiştir.
Akciğer kanseri olma riski asbest işçileri sigara içiyorlarsa daha fazladır. Asbest işçileri iş verenleri tarafından temin edilen koruyucu malzemeleri kullanmak ve tavsiye edilen iş ve güvenlik prosedürlerini takip etmek zorundadırlar.

Hava Kirliliği;

Akciğer kanseri ile hava kirliliğine maruz kalmak arasında bir ilişki bulunmuştur. Ama bu ilişki açıkça tarif edilememiştir ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Akciğer Hastalıkları;

  • Geçirilmiş tüberküloz (verem) nedbe dokusu üzerinde akciğer kanserleri gelişebilir.
  • Ailede akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır.

§ Hastanın hikayesi; Bir kere akciğer kanseri olan kişinin tekrar ikinci akciğer kanseri olma riski, hiç kanser olmamış kişiye oranla daha fazladır. Akciğer kanseri tanısı aldıktan sonra sigara içmeyi bırakmak, ikinci bir akciğer kanseri gelişmesini önleyebilir.
Riskli meslekler; madenciler, tekstil, izolasyon ve tersane işçileri, petro-kimya, baca temizleyiciler, plastik sanayi işçileri, maden ve kaynak işçileri, çamaşır suyu üreticileri, cam seramik, muşamba ve batarya işçileri, boya, dökümhaneler, çelik işçileri.

§ Akciğer kanserinden korunmanın en iyi yolu sigara içmeyi bırakmak veya hiç başlamamaktır.

TANI

Belirtilerin nedenlerini bulmaya yardımcı olması için kişinin geçirdiği hastalıklar, tütün kullanma ( sigara,pipo,puro vs.) durumu, çevresel veya mesleki olarak maruz kaldığı maddeler ve diğer aile fertlerinde kanser olup olmadığı sorgulanir.

Göğüs röntgeni (bilgisayarli tomografi, manyetik rezonans goruntuleme, pozitron emisyon tomografisi; ihtiyaca gore bu testlerin hepsi ayni hastadan istenebilir) ve bazı testler istenebilir. Eğer akciğer kanserinden şüpheleniliyorsa balgam tetkiki (sputum sitoloji; akciğerlerdeki mukozadan derin öksürükle çıkan materyalin mikroskopta incelenmesi) istenir. Bu tetkik akciğer kanserini tespit etmek için basit ve yararlı bir testtir.

Doktorun kanserden emin olmak için akciğer dokusunu incelemesi gerekebilir. Biyopsi ile alınan küçük bir doku parçasının patolog doktor tarafından mikroskop altında incelenmesi kişinin kanser olup olmadığını buyuk olasilikla gösterir.

Bu doku parçasını almak için bir çok yöntem vardır.

1) Bronkoskopi: İnce ve ışıklı bir tüp (bronkoskop) hava yollarını görmek için ağızdan sokulurak hava yolları incelenir ve supheli ya da tumor bolgesine yakin brons mukozasindan küçük bir doku parçası alınır.

2) İğne aspirasyonu: Göğüs duvarindan tumor bolgesine dogru (radyolojik rehberlik esliginde yer tespiti yapilarak) bir biyopsi iğnesi sokularak tümörden küçük bir doku parçası alınması işlemidir.

3) Torasentez: Bir biyopsi ignesi kullanılarak akciğerleri çevreleyen (plevral bosluktaki) sıvıdan biraz ornekalinarak incelenmesidir.

4) Torakotomi: Kanseri tanımak için dogrudan tümörden bir parça almak amacıyla göğüs kafesinin cerrahi müdahale ile açılmasıdır.


TEDAVİ

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastaları bir çok değişik yolla tedavi edilebilirler. Tedavinin seçimi hastalığın yaygınlığı ile ilgilidir. Cerrahi müdahale en yaygın tedavi şeklidir. Radyoterapi ve kemoterapi de hastalığın süresini yavaşlatma ve semptomları kontrol etmede kullanılabilir.

Küçük hücreli akciğer kanseri hızlı yayılır. Birçok vakada hastalık tanı konduğunda vücudun diğer bölümlerine de yayılmıştır. Doktorlar vücuda yayılmış kanser hücrelerine ulaşmak için hemen hemen her zaman kemoterapi kullanırlar. Kemoterapi içeren tedavi de akciğerdeki tümörler veya vücudun diğer bölümlerindeki tümörler hedeflenerek uygulanabilirler. Bazı hastalara beyine yönelik radyoterapi orada kanser olmasa da uygulanabilir. Bu tedaviye koruyucu beyin ışınlaması denir. Bu beyinde tümör oluşmasını engellemek için verilir. Cerrahi tedavi küçük hücreli akciğer kanserinde çok az uygulanır.

Tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve patolojik tipine bağlı olarak tedavi seçenekleri:






  • Cerrahi
  • Kemoterapi (ilaç tedavisi); neoadjuvan (cerrahi öncesi) ve adjuvan (cerrahi sonrası).
  • Radyoterapi (ışın tedavisi)
  • Kombine Tedavi (cerrahi +/- kemoterapi +/- radyoterapi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder